![]()
Recep GÖLÜKÇÜ
golukcu@hotmail.com
ÇOCUKLARDAKİ OLUMSUZ DAVRANIŞLARI OLUMLUYA ÇEVİRME YÖNTEMLERİ-1
22/03/2016 1. Kararlı Olmak : Çocuğunuz hafta sonu arkadaşında kalmak istedi. Siz de izin vermediniz. Israr etti gene izin vermediniz. Yalvardı gene yok. En sonunda ağlamaya başladı. Hem söyleniyor hem ağlıyor. Siz de o sussun diye “öf git ne yaparsan yap” dediniz.![]() Çocuk bu davranış karşısında ne öğrendi? “annemden bir şey istediğimde önce rica edeyim. Vermezse, ısrar edeyim. Yine vermezse surat asıp tekrar isteyeyim. Yine vermezse ağlayayım. Yine vermezse sesimi yükselterek ağlayayım. O zaman mutlaka benim istediğimi yapacaktır.” Yemek başında da aynı kavga çok yaşanır. Çocuk izlediği tv programından kopamadığı için sofraya oturmak istemez. Anne, “yemezsen yeme, sabaha kadar aç kal da öğren” der. Daha annenin bulaşıkları bitmeden çocuk “acıktım!” diye bir nara atıyor. Anne de koşarak odaya gelip merhametinden, “yavrum ne yersin? Yemek mi getireyim, tost mu istersin?” diye sorunca çocuğu bir daha akşam sofrasına oturtmak mümkün olmuyor. Çocuklarımızı olumlu yönde geliştirmek istiyorsak anne babanın evetleri gerçek “evet”, hayırları gerçek “hayır” olmalıdır. Anne farklı baba farklı davranırsa çocuk anneye karşı başka davranan babaya karşı başka davranan bir çocuk olacaktır. Ailede sevgi, saygı ve birlik olmalıdır. Çocuğa uygulanacak disiplinde birliktelik sağlanmalıdır. Ailedeki en ufak bir geçimsizlik ve uyumsuzluk, çocukların yaşamına hemen etki etmektedir. Çocuk bu durumda sosyalleşme ve ahlak bakımından olumsuz gelişmeler yaşayabilir. Evde otorite olmayıp, anne babaya ait iki farklı kural olursa, çocuk neye uyması gerektiği konusunda bir fikir edinemeyecektir. Annesini de babasını da seviyor. Ama ikisinin kuralları farklı. Çocuk kime uyup imi memnun edecek? Buna karar veremeyen çocuk bir süre sonra bu ikiliği kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya başlayacaktır. Ailede otorite kuran kişi baba ise, erkek çocuklar iyi ve sorumlu yetişmektedir. Otoritede eşitlik çocuğun gelişimi açısından pek uygun değildir. Kendine en az güveni olan gençler bu ailelerde yetişenlerdir. Otorite annede ve anne erkek rolü üstlenmişse, çocuk yeterli duygusal doyumu sağlayamaz. Çocuk sevgi açlığı çeker. Çünkü anneler, evde babayla çocuklar arsındaki köprü gibidirler, kaynaştırıcı unsurdurlar. Genelde “en son babalar duyar.” Baba duyana kadar da anne, olayı yumuşatır ve babaya uygun hale getirir. Evde anne de baba gibi erkeksi bir tutum sergilerse çocuk bu yumuşaklığı bulamaz ve ailesinden kopabilir. Ayrıca otoritenin annede olması, çocukların cinsel kimlik gelişimlerini de olumsuz etkiler. Babanın uygun erkek modeli olmadığı ailede erkek çocuk, annenin uygun model olmadığı ailede de kız çocuk rollerini kavramada zorluk yaşarlar. Erkek çocukların sürekli kızların içinde yetişmesi ve onlarla birlikte büyümesi, ileride erkekleri kaba ve kırıcı bulmasına neden olabilir. Kız arkadaş çevresi kalabalıkken erkeklerle pek iyi anlaşamayabilir. Bu da gelecekte çocuğu sıkıntıya sokar. Çocukları kaygılandıran en önemli şey, anne veya babanın ölmesidir. Ölümden sonra onları kaygılandıran en önemli şey ise anne-babanın ayrılmasıdır. Bir damla yağmur, koca denizde bir dalga oluşturmaz ama, aynı minik damla bir bardakta fırtınalara neden olur. Çocuklarımız bizim tartışmalarımızdan çok etkilenirler. Aile, sorunları fazla büyümeden çözmelidir. Bazı küçük tartışmaların çocukların yanında yapılmasında ve sonra da tatlıya bağlanmasında fayda vardır. Çocuk böylece anne babasının tartışsalar da ailenin bütünlüğünü koruyacaklarını ve konuştuklarında barışacaklarını öğrenir. Aile her tartıştığında “acaba ayrılacaklar mı?” kaygısı yaşamaz. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
SEVGİNİZİ ARTIRMANIN YOLLARI–13 - 17/04/2014 |
Sevdiğiniz kişi ya da kişilere kendileriyle ilgili olsun ya da olmasın herhangi bir konudaki endişelerinizi söylemekten çekinmeyin. Endişeli olmak insanı gerebilir. Bu da davranışa yansır. Kişiyi olduğundan daha asabi ve saldırgan yapar. |
SEVGİNİZİ ARTIRMANIN YOLLARI–14 - 17/04/2014 |
Sevdiğiniz kişi ya da kişiler yaptıklarınıza bir yenisini ekleyin. Onlar için bir şeyler yaptığınızdan ve bunu seve seve yaptığınızdan, sevdikleriniz için bir şeyler yapmaktan gocunmadığınızdan eminim. |
EĞİTİM VE BİZ - 17/04/2014 |
ğitimi bir üçgene benzetmek mümkündür. Bu üçgenin bir köşesinde öğretmen(okul), bir kösesinde öğrenci, diğer köşesinde de veli vardır. Okul-öğrenci-veli üçlüsü arasındaki iletişim kuvvetli olursa eğitimde kaliteyi yakalamak kolaylaşır. |
SEVGİNİZİ ARTIRMANIN YOLLARI–12 - 05/03/2014 |
Seven kişi sevdiği kişi ya da kişilerin mutlu olmalarını isteyecektir. |
SEVGİNİZİ ARTIRMANIN YOLLARI–11 - 18/02/2014 |
Sevdiğiniz kişi ya da kişiler hakkında iyimser olmaya dikkat edin. Sevdiğiniz kişiler hakkındaki iyimser düşüncelerinizi pekiştirin. Bu da onların davranışlarında ve sözlerinde görünüşte bulamasanız bile mutlaka bir iyi niyet arayın. |
SEVGİNİZİ ARTIRMANIN YOLLARI–10 - 27/01/2014 |
Sevdiğiniz kişi ya da kişilerin iyilikleri karşısında teşekkür etmeyi ihmal etmeyin. Toplumda maalesef çoğu zaman samimiyetler laubalilikle karıştırılır. Sevdiklerimize teşekkür etmek, onlardan gerektiğinde özür dilemek çoğu kez ihmal edilir. |
SEVGİNİZİ ARTIRMANIN YOLLARI–9 - 19/01/2014 |
Sevdiğiniz kişi ya da kişilerce özel olan neyse onu bulun ve ona siz de özel muamele yapın. Sevdiğiniz kişi ya da kişilerin değer verdiklerine değer vermeniz, onların önemsediklerini önemsemeniz sevdiğiniz kişi ya da kişileri mutlu edecektir. |
SEVGİNİZİ ARTIRMANIN YOLLARI–8 - 12/01/2014 |
Sevdiğiniz kişi ya da kişilerin duygularına öncelik verin. Sevdiğiniz kişi ya da kişilerin ne hissettikleri ya da ne hissedecekleri sizin için önemli ve öncelikli olmalıdır. |
SEVGİNİZİ ARTIRMANIN YOLLARI–7 - 07/01/2014 |
Sevdiğiniz kişi ya da kişilerin başarılarını takdir edin. Takdir edilme istisnasız herkesin hoşuna gider. Kişi kendisini takdir edene karşı olumlu duygular taşır. Özellikle de kendisini sevdiğine inandığı kişilerden takdir edilmeyi bekler. |
![]() |